Taha Duymaz, 2003 yılında Hatay’ın Yayladağ ilçesinin Güveççi Köyü’nde dünyaya geldi. Beş abla ve beş ağabeye sahip olan Taha, ailenin 11’inci çocuğuydu. Bir de kendisinden Ufak bir kız kardeşi vardı. Meskenin en Ufak çocuklarından biriydi lakin Fazla çalışkan ve yetenekliydi. Köyde yaşamaları nedeniyle Amel imkanları kısıtlıydı. Taha ve annesi de dağdan kekik ve odun toplayıp satarak meskeni geçindiriyordu. Taha, Yemek yapmaya da Fazla meraklıydı. Annesi Yemek yaparken bir Lahza olsun yanından ayrılmıyor, yemekleri o yapmak istiyordu. Bu durum köydeki komşuların da dikkati çekmişti. Taha’ya her seferinde, “Erkek adam Yemek mi yapar” diyorlardı. Fakat bu kelamlar Taha’yı hiç etkilemiyor, o sevdiği işi yapmaya devam ediyordu.
Taha, telefonu olmasını Fazla istiyordu. Lakin bunun için paraya gereksinimi vardı. Cüzi fiyatlar karşılığında köydeki komşularına mesken işlerinde ve Yemek yaparken yardım etti. Kazandıkları 25 liraya ulaşınca da bir Tane tavuk satın aldı. Bir süre sonra tavuktan olan civcivleri ve yumurtalarını satmaya başladı. Taha bu biçimde hem ailesini geçindiriyordu hem de Nakit biriktiriyordu. Artık telefon almak için isteği 150 liraya sahipti. İlkokulu bitiren Taha, maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edememişti. bütün gün konuttaydı. En Aka keyfi sabah kahvaltı yaparken eski, kırık dökük küçücük televizyonda magazin programlarını izlemekti. Ünlülere Fazla özeniyor, daima bir gün fenomen olacağını Düş ediyordu.
“İlk Youtube görüntümü çektiğimde 12-13 yaşlarındaydım. Yemek yapıyordum, Ufak kardeşim Melek de görüntülerimi çekiyordu. Bir müddet sonra çekip paylaştığım görüntüleri silmeye başladım. Zira beşerler beni eleştirmeye ve dalga geçemeye başladılar. ‘O yamuk tava ve tencere ile Yemek mi yapılır? Sizin ocağınız yok mu? neden piknik tüpüyle Yemek yapıyorsun?’ diyorlardı. Sahip olduklarım bunlardı. Lakin bunu anlamıyorlardı. Bu durum beni Fazla üzüyordu. Sonra kendi kendime karar verdim. Ailemi geçindirmek, onlar için bir şeyler yapmak istiyordum. Yaşananlara katlanmak zorundayım. Bunları düşünerek görüntü çekmeye devam ettim. Paylaşımlarım Fazla izlendi ve toplumsal medya sayesinde geniş kitlelere ulaştım.”
‘YAMUK TAVAYLA Yemek YAPIYORDUM’?
Böylelikle Taha birinci parasını kazanmıştı ve Fazla memnundu. Ebeveyn ve babasının borçları vardı. Alacaklıları borçlarını ödemeleri konusunda onları sıkıştırıyordu. Taha öncelikle ailesinin borçlarını ödedi. Geri kalan parayla da konuta alışverişi yaptı. Yemek yapmak için tel çırpıcı ve kâse üzere mutfak materyallerine gereksinimi vardı. O araç gereçleri de aldı. Nakit kazanmaya devam ettikçe de mutfak eşyalarını değiştirmeye başladı. Taha, “İnsanlar Yemek yaptığım araç gereçleri beğenmiyor, değiştirmemi istiyorlardı. Fakat benim değiştirecek param yoktu. Vakitle Nakit kazandıkça yenilerini almaya başladım. İnsanların yamuk diye dalga geçtiği tavayla ‘Kendini acındırıyor’ demesinler diye artık görüntü çekmiyorum ancak o tavayla kendime Yemek yapmaya devam ediyordum” dedi.
Taha’nın gün geçtikçe takipçi sayısı arttı. Bu durum Taha ve ailesinin maddi olarak daha uygun bir duruma gelmesini sağladı. çok çok paralar kazanmıyordu lakin kimseye de muhtaç değildi. Aslında toplumsal medyada fenomen olmadan Evvel de bir beklenti içinde değildi. Teneke ve kağıt toplayarak ailesini geçindiriyordu. Ancak toplumsal medya aracılığıyla yeni ve daha hoş Yemek materyalleri olmuştu. Konutlarını yıkıp yine yaptırmış, hayat standartlarını yükseltmişlerdi. Kazandığı parayla ailesinin gereksinimlerini ve Yemek masraflarını karşılayabiliyordu.
“Sosyal medyada tanınmamla Birlikte takipçim bir günde 1.5 milyon oldu. Öykülerimi 2 milyon şahıs izledi. Bunlar yaşanırken bana Fazla sayıda Ünlü ulaştı. Pek Fazla vaatte bulundu. Lakin canlı yayında verdikleri kelamların hiçbirini tutmadılar. O sırada benim ve ailemin maddi durumu Fazla berbattı. Laf konusu ünlüler benim ve ailemin hisleriyle oynadı. Keza birçok Ünlü aşçı da verdiği kelamları tutmadı. Ünlülerin bana yardım ettiğini düşünen beşerler da bana, ‘Ünlülerden takviye alıyorsun lakin sen hâlâ kendini acındırıyorsun’ diye reaksiyon gösteriyordu.”
‘FİZİKSEL ÖZELLİKLERİMLE ALAY ETTİLER’
Taha, toplumsal medyadan kazandığı paralarla meskenini ve mutfak eşyalarını değiştirmişti. Artık beşerler tarafından eleştirilmeyeceğini düşünüyordu. Lakin düşündüğü üzere olmadı. Bu sefer de beşerler onun fizikî özellikleriyle alay etmeye başladı. Taha’ya, “O burun ve kulakla nasıl insanların karşısına geçiyorsun” diyorlardı. Bu tenkitlere daha Çok maruz kalmak istemeyen Taha, burnunu yaptırmak için Nakit biriktirdi. Sonra bu mevzuyu ailesine anlattı. Ailesi Laf konusu paraya kendilerinin gereksinimi olduğunu söyledi ve burun ameliyatı olmasına karşı çıktı. Taha, “Kendi paramı kazanıyordum ancak ailem karşı çıktığı için burnumu yaptıramadım” diye yaşadığı hissi paylaştı.
Estetik olamayışı Taha’yı Fazla üzmüştü. Yaşadıklarını toplumsal medyada paylaştığı bir esnada Ünlü bir isimden telefon aldı. O Ünlü İsim Taha’ya, “Burnunu yaptırmak ister misin? Şayet istersen benim bir arkadaşım senin burnunu yapacak” teklifinde bulundu. Taha’nın yanıtı hiç düşünmeden ‘evet’ oldu. Zira beşerler bu hususta Fazla üstüne geliyordu. Ailesine bile müracaattan İstanbul’a gelip ameliyata girdi. Tıpkı hekim Taha’ya kulak estetiği de yaptı. Fakat bu bahiste da Fazla reaksiyon aldığını aktaran Taha, “Nereden buluyorsun bu kadar parayı?” diye Fazla Misli tenkitlerle karşı karşıya kaldığını belirtti.
‘NE YAPARSAM YAPAYIM Mesut EDEMEDİM’
Taha, estetik yaptırdığı için Fazla memnundu. Yeni halini Fazla beğenmişti. Fakat Yeniden insanlardan reaksiyon alıyordu. Taha, “Ne yapsam yapayım onlara yaranamıyorum. Estetik yaptırmadan Evvel linç ediyorlardı, artık de estetik yaptırdığım halimle dalga geçiyorlar. Parayı bulup değiştiğimi tez ediyorlar. Aslında ben değişmedim. Beni onlar değiştirdi. İmajımdan hâlâ şad değiller. Boyumu, fiziğimi, kilomu, burnumu, kulağımı eleştiriyorlar. Bir daha kulağını ve burnunu yaptırmamı istiyorlar. Ancak ben artık insanların söylediklerini umursamamak gerektiğini öğrendim. Zira beşerler hiçbir formda Mesut olmuyor. İnsanları Mesut etmektense kendim Mesut olmayı seçtim. Aslında kendimden insanları Mesut etmek için çabalıyorum. Fakat ne kadar çabalasam da hiçbir formda Mesut ve şad olmuyorlar” dedi.
Taha Duymaz’ın kardeşi Melek Duymaz da ağabeyi üzere fenomen olma yolunda ilerliyor.
‘ÇOK ÜZÜLDÜM lakin AYAKTA KALDIM’
Sosyal medya münasebetiyle hayatına pek Fazla insanın girip çıktığını söyleyen Taha, aldığı tenkitler nedeniyle Fazla üzüldüğünü fakat ayakta durmayı başardığını lisana getirdi. “Sosyal medya fenomeni olmayı herkes kaldıramaz” diyen Taha, “Anne ve babalara çocuklarının artlarında durmalarını öneriyorum. Zira insanın Biricik başına kaldırabileceği bir psikoloji değil. Ben Nakit kazanıyordum, ailem Fazla memnundu lakin ben hiç Mesut değildim. İnsanların üzerime gelmesi ve beni yanlış tarifleri beni Fazla mutsuz ediyordu” tabirlerini kullandı.
‘YAPILAN LİNÇLER PSİKOLOJİYİ Olumsuz ETKİLİYOR’
Peki, toplumsal medyada yapılan linçler fenomenleri nasıl etkiliyor? Linç etme kültürünün toplumsal medya üzerinden Nakit kazanmaya çalışan bireyleri Olumsuz istikamette etkileyebildiğini söyleyen Klinik Psikolog Pelin Hazer, “Bazı beşerler Olumsuz yorumlar yaparak bir ötekinin ilerlemesini ve devam etmesini engelleme teması olmasa da kendi Dilek ve isteklerini bastırma noktasında Olumsuz yorumlar yaparak, karşıdaki kişiyi başarmaya çalıştığı işten vazgeçirebiliyor. Bu durum toplumsal medyada ilerlemek ya da Nakit kazanmak isteyen bireylere direkt temas etmese de bir yerden sonra kişinin psikolojisini Değerli bir biçimde etkileyebiliyor. Yaşanan bu durumlar şahıslar de duygusal dalgalanmalara neden olabiliyor” dedi.
Yorum Yok