Mustafa Akkoyun, 1980 yılında Kahramanmaraş’ın Tekir Yaylası’nda dünyaya geldi. Dört abi ve üç ablaya sahip olan Mustafa, meskenin en küçüğüydü. İlkokulu bitirdikten sonra Ebeveyn ve babası onu ortaokula kaydettirdi lakin Mustafa okula gitmek istemedi. Aslında Fazla çalışkan bir öğrenciydi lakin okulu sevmiyordu, ticaretle uğraşmak istiyordu. Ağabeyinin Gaziantep’te dondurma dükkânı açması da onun bu isteğini gerçekleştirmesinin birinci adımı oldu. Yaşı küçüktü lakin Fazla yetenekliydi. Kısa vakitte dondurma konusunda kendini ispat etti ve İzmir Didem’e ehil dondurmacı olarak çalışmaya gitti. İzmir’i İstanbul takip etti. Artık İstanbul Gültepe’de en sevdiği Amel olan dondurmacılığı gösteriler eşliğinde yapıyordu. Lakin hayatın onun için hayalini bile kurmadığı daha Aka sürprizleri vardı. Tekrar bir gün dondurma satışını gösteri eşliğinde gerçekleştiriyordu. Yanına Güney Koreli bir vatandaş geldi. Türkçesi Fazla güzeldi. Ankara’da Türk Lisanı ve Edebiyatı okuyordu. Mustafa’ya latifeyle karışık “Güney Kore’ye gelmek ister misin?” diye sordu. O vakte kadar Mustafa’nın aklına değil Güney Kore’ye gitmek, Yurt dışına çıkmak bile gelmemişti. Lakin o latife gerçeğe dönüştü ve Mustafa Güney Kore’ye gitti. Üç ay kaldı ve Türkiye’ye dönüp askerliğini yaptı.
DONDURMA FABRİKASI KURDU
Mustafa, 2002 yılında ise bu sefer Geri dönmemek üzere Güney Kore’nin yolunu tuttu. Yeni bir hayata adım atmasına vesile olan Güney Koreli’nin yanına geldi. Onun restoranı vardı. Mustafa da Çabucak o restoranın yanına dondurma imalathanesi kurarak, dondurma üretimine başladı. Bir Yıl kadar sonra Mustafa’nın yanına gelen Öbür bir Güney Koreli’nin teklifi daha cazipti. Türkiye’deki Fazla Aka bir dondurma markasını Güney Kore’ye getirdiler ve 12-13 şube açtılar. Dondurma beş Yıl boyunca Aka İlgi gördü. Artık dondurmayı Güney Korelilere sevdirmişlerdi. Bu durum Mustafa’nın kendi dondurma fabrikasını kurmasını sağladı. Günde 12-13 ton dondurma üretimi yaptığını söyleyen Mustafa, “Güney Kore’nin tümünün dondurma gereksinimini karşılıyorum” diyor.
“Burada Fazla Çok Türk vatandaşı yok. Herkes Korece konuşuyor. Sanki bu beşerler ne demek istiyor diye Fazla merak ediyordum. Çocuklar anne lisanını nasıl öğreniyorsa motamot ben de o denli öğrendim. Kısa bir mühlet sonra Korece’yi konuşmaya başladım. Buraya geldikten iki Yıl sonra Güney Koreli bir hanımla evlendim. Şu anda biri 15, Öteki 6 yaşında olmak üzere iki çocuğum var.”
Güney Kore halkı dondurmaya ağır İlgi gösterince Mustafa bu sefer da döner işine girdi. Ülkede Fazla Çok şenlik ve stant düzenleniyordu. Bu Cin tertiplerde dondurma satışları Fazla düzgündü. Belki Güney Kore halkı döneri de sever diye düşündü. Halka döner satışı yaptı. Âlâ ki de yapmıştı zira döner de Fazla sevildi. Olağan Mustafa Çabucak döner fabrikası kurdu. Sahip olduğu 14 dükkanında günlük 5-6 ton döner satışı gerçekleştiğini aktaran Mustafa, “Ülkedeki öteki 60 işletmenin de ekmek, patates, turşu ve biber üzere Tüm materyallerini ben karşılıyorum. Eserlerin ihracatını ise Türkiye’den yapıyorum” açıklamasını yaptı.
’20 YILDIR OLAN KALABALIĞIN 2-3 KATIYDI’
Güney Kore’de gurbetçi olan Mustafa için her şey hayatın olağan akışı içinde devam ediyordu. Ta ki 29 Ekim Cumartesi saat 23.00’e kadar… Cadılar Bayramı’nın kutlanacağı Güney Kore’nin başşehri Seul’de Mustafa’nın iki Tane dükkânı bulunuyordu. Mustafa o günü, “Kutlamalar 21.30’da başladı. Sokakta her şey olağandı. Bir sanatkarın gelmesiyle Birlikte olanlar oldu. Herkes bir anda onun yanına koşmaya başladı. İşte tam o sırada izdiham yaşandı. Hadise önümde yaşandığı için Çabucak ezilenlere yardıma koştuk” diye anlattı.
“Aynı sokakta 20 yıldır kutlanan Cadılar Bayramı’na tanıklık ediyorum. Hiç bu kadar kalabalık olmamıştı. Kutlamada bu Yıl 1 milyon 150 bin şahıs vardı. Yani beşerler bu Yıl 20 yıldır olan kalabalığın 2-3 katıyla karşı karşıya kaldı. çok dar olan sokaklarda sıkıştı ve oradan çıkmadılar. Bir dükkanımın içine olağanda 150, en Çok 170 şahıs sığabiliyor. Yaşanan izdihamda iki dükkanımın içine 800 şahıs aldım. Kalabalığın bir kısmını içeri alarak ezilmelerini önledim.”
‘KALP MASAJIYLA HAYATA DÖNDÜRDÜM’
Mustafa, ezilenleri hayata döndürmek için kalp masajı yaptı. 12-13 kişiyi bu halde hayata döndürmeye başardı lakin birçok insan da gözlerinin önünde can verdi. Güney Kore halkının bu hususta huzursuz ve kuralcı olduğunu söyleyen Mustafa, “Müdahale etmekten çekindiler. Türkiye’de bu türlü bir durum yaşansaydı beşerler birbirine yardım ederdi. Meyyit sayısı 20-30’u geçmezdi” dedi.
“O gün bir taraftan beşerler ölüyor, diğer taraftan beşerler eğlenmeye devam ediyordu” diyen Mustafa, tabir yerindeyse Özgün bir Cadılar Bayramı kutlandığını lisana getirdi. İnsanların ağız ve burunlarından kan geldiğini aktaran Mustafa, o gece 156 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Ölenlerden 97 tanesi 20’li yaşlardaki kız çocukları, 35 tanesi yetişkin Güney Koreli, 24’ü ise yabancı turistti. Ölenler ortasında ise Türk vatandaşı yok.
Yorum Yok